Evlilik birliği genellikle;
• Boşanma,
• Eşlerden birinin ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi,
• Evliliğin butlanı yada geçersizliğinin tespiti ile sona erer.
Türk Medeni Kanunu; evlilik birliğinin kurulmasıyla;
• Edinilmiş mallara katılma rejimi,
• Mal ayrılığı rejimi,
• Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi,
• Mal ortaklığı rejiminden birini seçmek zorunda olduğunu düzenlemiştir.
Taraflar açıklanan mal rejimden birinin seçilmemesi halinde yasa gereği “edinilmiş mallara katılma rejiminin” seçildiği kabul edilir.
Eşler arasındaki mal rejiminin sona erme şekilleri MK 225 madde ile düzenlenmiş olup mal rejiminin sona ermesi ile evlilik birliğinin sona ermesi hukuki sonuçları itibariyle bir birinden farklıdır. MK’nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde ise mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Tarafların tüm alacak ve borçları, mal rejiminin sona erdiği tarihe göre tespit edilir.
Edinilmiş Mallara Katılma
Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Edinilmiş mallar;
Her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerlerine denir. Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerlerdir.
Kişisel mallar;
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerlerdir.
Evlilik birliğinin sona ermesinden sonra mal paylaşımı yapılırken öncelikle eşlere ait kişisel mallar ortak mallardan çıkarıldıktan sonra evlilik birliği içerisinde elde edilen edinilmiş mallar eşler arasında yarı yarıya paylaştırılır.
Eşlerin şahsi mallarının geri alınması ve borçlar
Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır. Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir. Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler.
Değer artış payı
Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.
Eşlerden birinin vefat etmesi ile edinilmiş mallara katılma rejimi sona ereceğinden sağ kalan eşin aile hukukundan doğan hakları miras hukukundan doğan haklarından önce geleceğinden öncelikle eşler arasındaki aile hukukundan doğan mal rejiminin tasfiyesi yapıldıktan sonra kalan malların miras paylaşımına geçilecektir.
Katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı davalarında zamanaşımı süresi 10 yıl olup bu süre boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar. Bu davaların boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılması halinde Mahkeme boşanma davasını bekletici mesele yapacaktır.